Kıçtankara
Bizim sularda en yaygın olarak kullanılan demirleme-yanaşma tiplerinden birisidir. Akdeniz gibi gelgitlerin az olduğu ve sıkışık koylar ve limanlarda tercih edilen uygulamadır.
Aynı yaklaşımın bir diğer sebebi de, bizim kıyılarda hızla derinleşen koylardır. Eğimi fazla olan zeminlerde alargada kalmaktan kaçınmak için kıçtan alınan koltuk ile demirin her zaman daha sığ sulara doğru çekilmesi ve derine doğru yuvarlanmasının önüne geçilmiş olur. Kıçtankara bağlanmada, ağaç dalları veya kökleri yerine mümkün mertebe sağlam kayalar veya kuvvetli ağaçlar tercih edilmelidir. Güneyde bazı koylarda (Göcek gibi) baba ve anele inşaatı tamamlanmış olmakla beraber, henüz çok sınırlıdır. Zamanla bunların yaygınlaşmasını umuyoruz. Sahildeki kayalara veya taşlara bağlarken halatların aşınmaması için, hortum veya benzeri kalın havlu/bezlerle badarna etmek gerekebilir. Bu iş için kısa zincirler de kullanmak mümkündür. Zincir aynı zamanda halat gevşediğinde, sahile vuran dalgayla kasanın kayadan çıkmasına da engel olur. Sahile bağlanan uzun koltuklar için genelde yüzer özelliklere sahip, uzun (en az 50 metre) polipropilen halatlar tercih edilir. Gece demirde kalındığında bu halatların açık renk olması görünürlüğü kolaylaştırması açısından avantajlıdır. Aksi takdirde beyaz renkte görünür bir usturmaça da aynı görevi görür. Sahile bağlanmada makaraya sarılı perlonlar çok pratik olmakla beraber, rüzgardan ses yapması, kendi üstlerine bağ yapılamaması ve makara haricinde kullanımları mümkün olmadığı için bazı teknecilerce tercih edilmezler. Perlonun aynı zamanda sürtünmeye mukavemeti de çok fazla değildir. Halatlardan farklı olarak, perlonların uçlarına kasa yapılır. Kasalar bu amaca uygun dikişle, perlonun kendi bedeni üstüne, önceden oluşturulurlar. Kasayı gerektiği kadar büyütmek için açılırlar. Aynı teknik halatlarda da uygulanabilir. Geniş çaplı bir kayaya izbarço yapmaktansa, halatın kendi bedeni üstüne yapılacak küçük bir izbarço ile bir kement oluşturulur ve bu iyice genişletilerek kayaya geçirilir. İskeleye veya pontona kıçtankara ederken ise polyester koltuklar kullanılmalıdır. Bu koltuklar, uzun sahil koltuklarından farklı olarak tekne boyu veya pasarellanın iki katından fazla (tercihen 2,5-3 katı kadar) olmalıdırlar. Yanaşırken 4-Rüzgarı hesaplayın. Kafadan geldiğinde daha yavaş, kıçtan geldiğinde daha devirli kullanmaktan kaçınmayın. Birçok kez en zorlayıcı olanı yandan geldiği durumdur. 5-Tornistan basmadan önce uzanıp suda yüzen bir halat olup olmadığına bakın. Arkadan çekilen dinginin halatı pervaneye en çok dolanan halattır! 6-Teknenin kıçında çekilen dingiyi başa alın. Bunun için en iyi zaman, teknenin üstünde yol olmadığı tam tornistana geçerken oluşan aralıktır. 7-Tornistanda teknenin dümen dinlemesi ancak üzerinde yol varsa mümkündür. Bir şekilde manevra kesintiye uğrarsa, tekrar tornistan basacaksanız, pervane etkisiyle teknenin kıçının atacağını hesaplayın. 8-Gerekirse demiri alıp tekrar çıkmak ve tüm manevrayı tekrarlamaktan çekinmeyin. 9-İskeleye ya da rıhtıma bağlanmak sizi bekleyen bir profesyonelin olduğu durumlar nispeten kolaydır, yoksa bir yabancıdan rica etmek gerekebilir. Başkalarının attığı bağları, profesyonel bile olsalar, her iş bitip sahile çıktığınızda mutlaka kontrol edin. 10-Eğer kimse yoksa, iyice yanaşıp birisinin rıhtıma ya da iskeleye çıkması gerekebilir. Olası yaslanmalar için kıça bağlı bir balon usturmaçayı hazırlayın. 11-Eğer uzun bir koltukla kimsenin olmadığı bir sahile bağlanıyorsanız, uzun koltuğu hazırlayın, rodasını açın, düzenli olduğuna dikkat edin. Bir ucunu uygun yerden dışarı çıkartıp, diğer ucunu mutlaka tespit edin. 12-Sahile yüzerek çıkacaksanız mutlaka ayakkabı veya terlik giyin. 13-Dingiyle çıkacaksanız sahile çıktığınızda önce dingiyi sağlama alın. Onu bağlayın. 14-Her zaman rüzgarüstü koltuğu önce bağlayın. 15-Kıç koltuklarının bir uçları tekneye bağlı olmalıdır. Diğer ucu verirken uygun yerden çıktığına, etraf vardavela ve/veya başka unsurlara takılmayacağını kontrol edin. 16-Deplasmanı büyük ağır teknelerde, koltuğun boşunu elle almakta zorlanıyorsanız, motor kuvvetinden yararlanın. Tornistan yarım yol basılıyken, kıç koltuğun boşunu almak, voltalayıp bağladıktan sonra motoru boşa aldığınızda koltuğun gerileceğini göreceksiniz. 17-Koltukların hepsini bağladıktan sonra demirin de boşunu alın. 18-Tekneyi hemen terk etmeyin. Bir süre tarayıp taramadığına bakın. Bunun için en uygun gözlem boşalan koltuk halatlarını takip etmektir. Ayrılırken Çıkarken yapılacaklar girerken yapılacakların tam tersidir, ancak birkaç küçük husus. 1-Rüzgarüstü koltuk veya açmazlar en son çözülür. Diğerlerini önceden boşlayın. Koltukların doblin olması tekne içinden çözülüp, alınmasını kolaylaştırır. Bir diğer kişinin pontonda veya rıhtımda beklemesine gerek kalmaz. 2-Eğer rüzgar yandan bastırıyorsa ve sertse, yavaş çeken ırgatlarda sadece onun hızıyla çıkmaya çalışmayın. Motorla basıp hızla sıkışık yeri terk edin. 3-Botun rüzgaraltında kalıp, diğer tekne ve onun zinciriyle çapariz yapması sık karşılaşılan bir durumdur. Çıkmadan botu neta edin. 4-Usturmaçaları ayarlayın. Çıkış veya girişte zor durumlar için serbest bir balon usturmaçanın, güvertede el altında bulundurulması her zaman çok yararlıdır. Bir limana nasıl girildiyse, öyle çıkılır… Güney sahillerinde yüksek yamaçlardan gelen sert rüzgarlar ve civarnalar demirde kalan herkesi rahatsız eder. Kısa sürmelerine rağmen, oldukça şiddetli esmeleri sebebiyle rahatsızlık verirler. Kıçtan sahile bağlanmış tekneler, rüzgara paralel iseler hele de karaya aldıkları koltuk rüzgar üstündeyse rahat ederler, bu sayede demire binen yük en azdır. Ancak teknelerin bordasından gelen sert rüzgarlarda hem kıç koltuğa ama daha da fazla demire yük binmesi taramaya sebebiyet verebilir. Bu durumda, kıç koltuk teknenin başına götürülerek, teknenin kafasının rüzgara doğru dönmesi sağlanır. Demire binen yük paylaştırılmış olur. Ancak bu işlem diğer teknelerin de benzer bir uygulama yaptığı durumlarda mantıklı bir yaklaşımdır. Yandaki büyük teknelerden alınan açmazlar, demire binen yükü azaltmada yararlı olabilir. Bütün bu önlemlere rağmen demir tarıyorsa, demir alıp çıkmak gerekir. Genelde yüksek yamaçlardan inerek sahilde çok sert esen bu kaçaklar, koydan çıkıp açıkdenize seyredince etkilerini kaybederler. Demir atmayı bilmek kadar almayı bilmek de meziyettir. |