RODOS
36°27.2' N , 28°13.8' E
ŞÖVALYELER ADASI
Efsanevi Rodos Heykeli’nin bulunduğu taşıyan adaya seyahat edin.

Bu ada Bizanslılar, Yunanlar, Venedikliler ve Türklerin izlerini taşır Ege’nin Orta Doğu ile buluştuğu yerdedir.Avrupa’da en ünlü ve rağbet gören tatil yerlerinden birisidir.Yalnızca alışveriş merkezi, büyük otelleri ve mesireleri, sayısız kafeleri, restoranları, kulüpleri, etkileyici turistik yerleri ve cazibe merkezleriyle değil ayrıca marasiotika denilen geleneksel villalarıyla da modern bir şehirdir. Mandraki marinasına iki uzun sütun üzerinde muhafızlık yapan iki geyik heykeli adanın önemli sembolleridir. Agios Nikolaos’un küçük kalesi 1464-67 yılları arasında yapılmıştır. Kesinlikle etkileneceğiniz sahil yolu ve İtalyalıların yaptığı kamu binaları boyunca şunları görebilirsiniz Yeni Market, Yunanistan Ulusal Bankası, Hükümet Binası, Ulusal Tiyatro Salonu, Başpiskopos’un Konutu, Belediye ve 1930’larda Avrupa’daki en lüks otellerden birisi olup günümüzde dünyaca ünlü Rodos Kumarhanesi olarak işletilen ünlü Grande Albergo delle Rose. Akvaryum önünde görmeye ve görülmeye değer adanın en kozmopolit sahillerinden biri bulunur.

Dünyanın en iyi korunan orta çağ yerleşimlerinden birisi olan Eski Şehir bir Unesco Dünya Mirası olarak ilan edilmiş olup tatil yeriniz olarak Rodos’u seçmeniz için birçok nedenden yalnızca bir tanesidir. Geçmiş ve şu an arasında bir köprü niteliğindeki heybetli surlarının ardında korunmak adanın armasıdır. Eski Şehir’in her bir taşı 2,400 yıllık bir tarihin hikayesini anlatır. Antik heykeller, mermer kretler, çeşmeler, Şövalyelerin Sokağı, Büyük Üstatların Sarayı, camiler ve hamamlar, nefes kesen Ege manzarasıyla Saat Kulesi, geçmiş uygarlıkların ardında bıraktığı zengin bir miras.

Rodos’un Eski Şehri’ndeki en bilinen yol tıpkı orta çağlarda olduğu gibi restore edilen Şövalyeler Sokağıdır. Burada, “yabancı şövalye” hanlarını veya Tapınak Şövalyelerini oluşturan milis güçlerini bulabilirsiniz. Yolun en yüksek noktasında şu önemli cazibe merkezleri vardır: görkemli bir kale, devasa kuleleriyle Büyük Üstatların Sarayı, harika bir müze.
 

Rodos’da Görülmesi Gerekenler

Rodos Heykeli

Rodos Heykeli’nin (Antik Dünya’nın Yedi Harikası’ndan birisi), hiçbir kalıntısı kalmamasına rağmen bir zamanlar limandaki geyiğin yerinde durduğu söylenir. Gemiler, ayakları arasından demir alırdı ve her gece geçit bir zincirle kapatılırdı. Antik Çağ’da, Rodos Adası’ndaki Yunan Güneş Tanrısı Helios’a ithaf edilen Rodos Heykeli’nin, şehrin liman girişinde bulunduğu biliniyor. Demir ve taşla desteklenen bronzdan yapılan heykel toplamda 32 metre yüksekliğiyle oldukça görkemli bir yapı. 56 yılda yok olan heykelin bu listeye girmesindeki en büyük etken, devasa boyutlarının yanı sıra, adada yaşayanlar için birlik ve beraberliğin en büyük simgesi olması. MÖ 226’daki deprem sonucu dizinden kırılan heykel yaklaşık 900 yıl boyunca harabe halinde kalıyor. 654’te adanın Araplar tarafından fethiyle, heykelden kalanlar da Suriyeli bir yahudiye sattılar.

Faliraki
Faliraki, Rodos’ta genç İngiliz turistlerin popüler bir uğrak yeridir. Duyguların yoğun yaşandığı bu yerde müzik yüksek sesli olup alkol alımı aralıksızdır. Su sporlarıyla, go-karting ve bungee jumping ile adrenalin bağımlıları için tam bir cennet niteliğindedir.

Kelebekler Vadisi
1km genişliğinde yemyeşil bir kanyon olan bu vadide sığla ağaçlarıyla (“zities”) ve uçağa benzeyen ağaçlarıyla eşsiz bir orman vardır. Salgıladıkları nektar kokusu her kanadında kendine özgü turuncu noktalarıyla Panaxia guadripunctaria türünden milyonlarca kelebeği vadiye çekmektedir. Temkinle yaklaşacağınız bu cennete girdikten sonra kelebeklerden artık korkmayacaksınız.

Lindos



Lindos’un antik akropolisi, şövalyeler tarafından yapılıp su seviyesinden 116m yükseklikteki surlarla çevrili tapınak eski çağlara ait en ünlü tapınaklardan birisidir. İ.Ö 4. yy’da yapılan etkileyici Athena Lindia’nın Dor Tapınağı’na hayran kalacaksınız. Bir eğimde bulunan Lindos köyü adanın en cezbedici ve popüler yeridir. Yaz aylarında sokakları sürekli bar değiştiren, vitrinlere bakarak yerel ürünler ve ünlü çini işlemeleri tarzı hediyeler alan ziyaretçiler ile dolup taşmaktadır. Bu pitoresk şehir Rodos’daki tatiliniz süresince listenizde bulunmalı.

Rodos’un Eski Şehri’nin içinde, ve ayrıca Mandraki’de, markalı giyim ve aksesuarların bulunduğu mağazalardan şık butiklere kadar tüm mağaza türleri bulunur. Rodos, Yunanistan’ın en popüler ve lüks turistik mekanlarındandır. Rodos’ta her zevke uygun konaklama imkanını bulabilirsiniz: Büyük otel zincirleri, her şey dahil lüks mesireler, Eski Şehir’deki butik oteller... konaklama seçiminiz ne olursa olsun bu Ege adası eğlenceli bir deneyim olacaktır. Sahilleri seviyorsanız Rodos tam sizlik bir yerdir: müstesna güzellikteki uçsuz sahiller ve her türden etkinliğin bolluğu: Kiotari, Kallithea, Agathi, Apolakkia, Kolymbia, Anthony Quinn Beach, Lardos, golf sahalı Afandou, motokros imkanıyla Traounou, Trianda Tsabika … hepsi berrak suyu ve su sporları ile harikadır. Rüzgar sörfçüleri ise Rodos’un güneyindeki yemyeşil bir ada olan Prasonissi’ye akın ediyorlar.

Rodos’un saklı cevherleri

Rodos’un köyleri
Haritayı açın ve adanın geleneksel köylerinin çoğunu keşfetmeye gidin. Sunacakları hazineler paha biçilemez olacaktır. Şarabı ve geleneksel kostümleriyle ünlü Empona, 1960’larda sıkışıp kalan Agios Isidoros, Folklor müziğinin yuvası Apollona, çinicilik ve müzikle dolu Archangelos, yetenekli dokumacılarıyla ünlü Afandou, Mineroloji ve Paleontoloji Müzesi’nin bulunduğu Trianda, Castello Kalesi’nin vatanı Kritina, Bizans kalesinin ev sahibi Lardos, şahane surlarıyla Salakos, On İki Adanın en büyük meydanlarından birine sahip Psinthos, harika Bizans kilisesiyle Asklipio ve son olarak Venedik yapılarına ve pitoresk tavernalara sahip Eleousa.

Asırlık şaraplar
Rodos’un Ege’de üzüm bağının işleyerek şarap yapıldığı ilk ada olduğu söylenir. Antik dönemli Rodosluların Akdeniz’in en büyük şarap tüccarları olduğu düşünülmesi tesadüf değildir. Şaraplar günümüzde de kusursuzdur.

Monolithos: Kartalların Kalesi
Rodos’un en etkileyici kalelerinden birini burada bulabilirsiniz. Usta Aubusson tarafından 1476 yılında dik bir yamaca Ege’yi tehlikeli bir şekilde karşıya alarak yapılmıştır.