• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Gps,Glonass,Radar

GPS 

Elektronik seyir araçları 20.yüzyılın başlarında keşfedilmeye, 1950’lerde bilgisayar çağının başlamasıyla da bütün dünyada yayılmaya başlamıştır. Bu araçlardan en çok kullanılanları GPS’lerdir.

GPS Temel olarak, bir vericinin uyduya gönderdiği noktasal koordinatlar vasıtasıyla, gittiği yönü gösteren bir cihazlardır. Biz denizciler, GPS’i genel olarak;

 Deniz Haritalarında 1 mil, haritanın kenarında ölçü olarak verilen 1 dakikaya (1’) eşittir.

 Mevki (koordinat) belirleme,

Gidiş yönü belirleme,

Hız belirleme,

Gidiş hedefine ulaşmak için dönülmesi gereken yönü belirleme,

Gidilen rotanın kaydını tutma, 

Amacıyla kullanıyoruz.







GPS (Global Positioning System) 

1980’lerde Amerika Savunma Bakanlığı tarafından uzaya fırlatılan bir uydu ile hayata geçmiştir. İlk başlarda tamamen askeri amaçlarla uzaya fırlatılan bu uydunun ve sistemin, bir kısmı ise bugün, bütün dünyada denizde, karada ve havada kullanılmaktadır ve paylaşılmaktadır. Mülkiyeti tamamen US’ye aittir ve onun izni ve kontrolü altında kullanılabilir. Kullanım alanları US tarafından sınırlandırılabilir.


GLONASS (Global Navigation System) 

Bu uydu Ruslar tarafından 1980’lerde atılmış ve daha çok Ruslar tarafından kullanılmış(mak)tır.

Biz, ülkemizde ve dünyada daha çok kullanılan GPS üzerinde yoğunlaşacağız.

GPS, seyir uyduları yardımı ile mevkii bulmaya yarayan ve sürekli mevkii verebilen elektronik bir cihazdır. Bu cihaz bu cihaz bulunulan mevkiinin enlem ve boylamını derece, dakika, saniye cinsinden verir. Kullanıcıya bunları haritaya işaretlemek kalır. Son yıllarda üretilen yüksek teknoloji içeren yatlarda ise bu sistemler birbirine bağlanmış ve GPS’den gelen bilgiler direk elektronik olarak haritalara işlenmeye başlanmıştır. Şimdi çok kısa olarak teknelerde bulunan GPS ile koordineli ya da direk GPS bağlantılı çalışan sistemlerdeki terimleri açıklayalım.

 

Azimuth: Semt; gökcisminden geçen dikey dairesi ile gözlemci meridyeni arasında kalan açı.

Bearing: kerteriz (gidiş yönü)

true bearing : hakiki kerteriz

relative bearing: nisbi kerteriz

CDI (Course Deviation Indicator): Rota değişimi göstergesi. Rotadan sancak ya da iskeleye kaçmaları grafik olarak gösterir.

COG (Course Over Ground): Yere gore rota. Geminin yere göre gittiği yönü gösterir. Mesela, akıntı tekneyi geri geri iterse, yere göre yön, rotanın tersi olur.

Coordinates: mevkiinin enlem ve boylam olarak gösterilmesi.

Course: Rota. İki nokta arasında izlenmek istenen yol. Kuzeyden sağa doğru 360’ye kadar ölçülür.

DMG (Distance Made Good): Katedilen mesafe. Geminin suya göre gittiği toplam mesafe.

Elevation: Yükseklik, uydunun ufuktan yükseldiği.

ETA (Estimates Time of Arrival): tahmini varış zamanı

GMT (Greenwich Mean Time): Greenwich boylamına göre ayarlanan uluslararası saat

LMT (Local Mean Time): Yerel ortalama zama, bulunan bölgede kullanılan saat zamanı.

Heading: Pruva veya rota. Geminin pruvasının baktığı yön. Akıntı vs sebebiyle gittiği yönden farklı olabilir.

Fix: Kesin mevki. Cihazın enlem ve boylam olarak verdiği mevki.

Leg: İki dönüş noktası (waypoint) arası.

Lat. Lattitude: enlem

Long. Longlitude: boylam

SOA(Speed of Advance): Gemi rotadan kaçtığında, eski rotada gitseydi varış noktasına gidiş hızının ne olucağını gösterir. Gemi rotadan kaçtığı zaman oluşur. SPG’dan daha hızlıdır.

SOG(Speed of Ground) : Yere göre hız. Karadan bakıldığında geminin görünen hızı.

Steering: rotaya gelmek, rotaya gelmek için rotada düzeltme yapmak.

Track: İz. Gerçekte geminin takip ettiği rota.

Track History: Eski rota. istenen süre boyunca geminin takip ettiği rotaları gösterir.

VMG (Velocity Made Good) : Bileşke hız. Varış noktasına doğru geminin ortalama ilerleme hızı.

Waypoint: Bacak noktası, dönüş noktası. Rota üzerindeyken belirlenen rota değiştirme mevkileri.

CTE (Cross Track Error): rotadan kaçma hatası. Geminin herhangi bir nedenle rotadan kaçması halinde rota ile arasında oluşan mesafe.


RADAR 

Radarlar gönderilen elektromanyetik dalgaların varsa bir hedefe çarpıp geri dönmesi esası üzerine yapılmış ve bu sayede deniz üzerindeki hedefin yönünü ve mesafesini veren cihazdır.

Radarla deniz üzerindeki her cismi göremezler. Bir cismi görebilmesi için o cismin radarın gönderdiği elektro manyetik dalgaları geri yansıtması gerekir. Hedefin radar tarafından görülebilmesi hedefin özelliklerine bağlıdır. Hedefin büyüklüğü, yapıştığı malzeme, şekli, denizden yüksekliği, uzaklığı bu hedefin görülüp görülememsini etkiler. Plastik bir cisim hiç gözükmezken aynı büyüklükte bir matal cisim rahatlıkla görülebilir.

Ancak yarış yatlarında bir radar bulunmaz. Bunun birinci sebebi yarışan yatların ağırlık faktörüne bağımlılıkları vardır, ikinci sebebi ise yarış parkuru belli olduğundan ve bu parkur daha önceden gemilere bildirildiğinden, radar taşımaya gerek duymazlar.

Radar sahibi olmamaları demek onların gemileri, geceleri, sadece ışıklarından faydalanarak tanımaları demektir. Bu yüzden gemi ışıklarındırmalarını iyi bilmeleri gerekmektedir.

Peki gemiler bir yarış yatını, ya da radarsız bir yelkenliyi nasıl farkedebilir? Gece seyreden bir tankerin bir yelkenliyi çok yakından görmesi bir faciayla sonuçlanır, bunu önlemek gerekir. Son yıllarda yapılan yelkinlilerin büyük çoğunluğu fiber-glass ya da polyester malzemelerden üzetilmektedir, yani radar tarafından görülme olasılığı olmayan teknelerdir. Yelkenli tekneler, gemiler tarafından görülebilmelerini sağlamak için kıç ıstralyalarına bir radar yansıtıcısı bağlarlar, böylece direkten ve yansıtıcıdan yansıyan dalgalar sayesinde gemiler yelkenlileri uzak mesafeden tanıyabilirler.





Yarış Kuralları